DFI’ın P35 yonga setli canavarı ortaya çıktı Adı overclock yani hız aşırtma ile özdeşleşerek efsaneler arasına girmeyi başaran DFI’dan yine "bomba" etkisi yapacak yeni modeller geliyor. Hazırladığı bol özellikli, yüksek performanslı ve overclock dostu anakartları ile hem dünyada hemde ülkemizde ciddi bir kullanıcı kitlesi edinmeyi başaran DFI, bir süredir kullanıcılarını üzüyordu. Zira AMD’nin Athlon64 işlemcileri için hazırladığı nForce 4 yonga setli LanParty serisi anakartları ile global anlamda sükse yapan ve büyük bir başarı yakalayan firma, malesef arkasına aldığı rüzgarı devamında en azından beklenen ölçüde kullanamadı. Tabi buna neden olarak firmanın yeni model duyurusunda ciddi dereceda geç kalmasının oldukça büyük bir etkisinin olduğu da su götürmez bir gerçek. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Geçtiğimiz ay Tayvan’da yapılan Computex fuarı DFI severler adına son derece verimli geçti diyebiliriz. Zira firmanın fuarda tanıttığı mühendislik örneği anakartlar hem Intel ile AMD’nin yeni nesil yonga setlerini kullanıyorlardı hemde firmadan gelen açıklamalara göre, yeni anakartların kısa bir süre içerisinde pazara sunulacakları belirtiliyordu. Bu doğrultuda beklenen oldu ve Intel’in yeni nesil 3 serisi yonga seti ailesinin pazara ilk giriş yapan üyesi olan P35 yonga setini kullanan DFI modelleri sonunda görücüye çıktı. DFI, P35 yonga setini kullanan iki farklı model hazırlamış durumda. Firmanın hazırladığı modellerden LANParty UT P35-T2R, DDR-2 bellek desteği ile gelirken, bir diğer model olan P35-T2R/T3R ise DDR-3 bellek desteği ile kullanıcılara sunulacak. Intel’in yeni nesil ICH9R güney köprüsü ile gelen anakartların detaylı özelliklerine gelin birlikte bakalım. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] DFI’ın yeni modelleri LANParty UT P35-T2R ve P35-T2R/T3R sahip oldukları P35 yonga seti sayesinde işlemci desteği konusunda herhangi bir sorun yaşamıyor. Intel’in LGA775 formundaki tek ve çok çekirdekli işlemciler ile uyumlu olan anakartlar ayınca Intel’in geçtiğimiz günlerde duyurduğu ve "Conroe Refresh" olarak ta bilinen 1333MHz fsb’ye sahip Core 2 E6x50 serisi ve bu yılın sonuna doğru piyasaya giriş yapması beklenen 45nm üretim teknolojisine sahip çift ve dört çekirdekli işlemcilere destek vermekte. Modeline göre değişmek ile birlikte anakart üzerinde 1066MHz’e kadar DDR-2 ve 1333MHz’e kadar DDR-3 bellek kullanılabildiğinin altını çizerken maksimum belle kapasitesinin ise 8GB olduğunu unutmayalım. Slot dizilimine baktığımızda, anakart üzerinde 3 adet PCIe X16 slotu olduğunu görüyoruz. Doğal olarak bunlardan ikisi AMD-ATi’nin Crossfire teknolojisine destek sağlarken 3. slot ise olası fizik kartları için ayrılmış durumda. Ek olarak anakartlarda 3 adet PCI ve 1xPCIe X1 slotunun bulunduğunu da belirtelim. DFI’ın en iyi performansı elde edebilmek adına özellikle LanParty serisinden çıkan anakart modellerinde yüksek kalitede komponentler kullandığı da su götürmez bir gerçek. Bunlara örnek olarak DFI’ın uzun süredir kullandığı %100 Japon katı kapasitörler gösterilebilir. Ayrıca anakart üzerinde kullanılan 8 fazlı dijital üç ünitesi de firmaya göre konu overclock olduğunda önemli bir avantaj sağlayabiliyor. Tabi DFI’ın özelleştirilmiş BIOS’u da hız aşırtma severlere büyük kolaylık sağlayacaktır. Zira değiştirilebilecek neredeyse tüm ayaların değiştirilmesine izin veren BIOS pek tabi firmaya özgü CMOS Reloaded özelliği ile de desteklenmiş durumda. LanParty ailesinin P35 yonga setli yeni üyeleri serisinin daha önce duyurulan modellerine benzer özellikler taşımaya da devam ediyorlar. Çift gigabit ethernet ve takım teknoloijisinin desteklendiği anakartların yanında harici olarak verilen ve Realtek’in ALC885 yongasını kullanan Bernstein (adını ünlü Amerikalı besteci Leonard Bernstein’den alıyor) ses modülü ile firma iddialı. Yüksek tanımlı sesin yanı sıra 7.1 + 2 kanal ses desteği sunabilen ve Windows Vista sertifikasıyla gelen ses modülü kullanıcılara harici bir ses kartı aldırmama iddiasında. DFI’ın P35 yonga setini kullanan yeni modelleri LANParty UT P35-T2R ve P35-T2R/T3R gelen belkide en önemli yenilik ise kullanılan pasif soğutma teknolojisi. Firmanın "gizli silahı" olarak nitelendirilen soğutma sistemi gerçekten ilginç. Öncelikle DFI’ın gelen şikayetler üzerinde daha önceki pek çok anakart modelinde güney köprüsünü soğutmak için kullandığı fanlı ve gürültü çalışan soğutmayı artık bıraktığını görüyoruz. Isı iletim teknolojisini kullanan ve bakır tabanlı ısı boruları bulunan pasif soğutma sistemi kuzey ve güney köprüleri ile güç modüllerini de kapsamakta. Kullanılan soğutmanın en önemli avantajı ise harici bir modül ile soğutma sisteminin genişletilebilmesi. Zira Transpiper adı verilen modül ile soğutma sistemi kasa dışından da desteklenebiliyor. Şöyle ki eklenen yeni modül kasa dışında alacağı posizyon itibariyle direk güç kaynağı fanın sağladığı hava akımını kullanmayı amaçlıyor. Açıkçası ince düşünülmüş bir mühendislik detayı ama ne kadar başarılı olur ve ısıl anlamda ne kadar katkı sağlar bunu ancak kartlar pazara sunulduğunda görebileceğiz. Tabi DFI’ın P35 yonga setlerinde dikkat çeken en önemli detaylardan bir diğeriyse kullanılan renkler. Bilindiği gibi DFI, uzun süredir anakartları üzerinde UV duyarlı Turuncu ve Sarı renkleri kullanıyordu. Firma yeni anakartlarında sarı renk yerini kısmen korurken Turuncu ise yerini Yeşil’e bırakmış gibi gözüküyor. Tabi anakartın üzerinde yer alan çok sayıda SATA ve USB portu ile bilrlikte, destek verilmeye devam edilen PATA ve PS/2 portları da dikkatlerden kaçmıyor. Elimize ulaşan son bilgilere göre DFI, yeni anakartları ile son derece iddialı. Hatırlayanlar bilecektir bir süre önce verdiğimiz haberlerimizde önemli hız aşırtma uzmanlarından biri olan Victor Wang’ın DFI’in P35 yonga setini kullanan ilk mühendislik örneklerinden biri ve olgunlaşmamış BIOS ile 640fsb’yi görebildiğini belirtmiştik. Firmanın yeni anakartlarının kısa bir süre içerisinde pazara giriş yapması beklenirken fiyatlar konusunda net bir bilgi bulunmuyor. KaYNaK Dünyanın ilk CD sini 25 yıl önce üreten Bayer`den Yeni Bir Buluş Şimdi de kendi gibi bir dünya devi olan Maxell ile birlikte holografik veri saklama ortamları üzerinde çalışmalara başladı. Geliştirilmiş bir kompak disk tipi olan TapestryTM de; geleneksel CD ve DVD lerin aksine veriler artık byte ler halinde değil, hologram adı verilen veri blokları halinde saklanacak. [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Bundan 25 yıl önce dünyanın ilk CD’sini üreten Bayer MaterialScience, şimdi de Maxell ile birlikte holografik saklama ortamları üzerinde çalışmalara başladı. Bayer MaterialScience, yüksek mühendislik plastiği olan Makrolon hammaddesi ile üretilen ilk pop CD’si ABBA’nın “The Visitors” albümünün üzerinden 25 yıl geçtikten sonra, şimdi de Maxell ile gelecek müzik dünyasına damga vurmaya hazırlanıyor. Makrolon® ile üretilen 300 gigabayt hafıza kapasiteli TpastryTM ve gelecek jenerasyon disklerin; dijital veri disklerindeki devrimi sürdürmesi planlanıyor. Edison’un 1877 yılında insan sesini 2-3 dakika kapasiteli teneke silindir üzerine kayıt etmesinden günümüze dünya; kayıt ve müzik sektöründe büyük gelişmelere tanık oldu. 1887 yılında Gramafon’un bulunmasından sonra kayıt ve müzik sektörü yolcuğuna plaklar, uzun çalarlar, kasetler ve kaset kullanımını tahtından ederek veri saklamada devrim yaratan kompak diskler aracılığıyla devam etti. Günümüzde artık dünyanın en ünlü sanatçılarını oturma odamıza kadar getiren dijital teknolojiyle saatlerce yüksek kalitede müzik dinleyebiliyoruz. Audio CD: Optik veri saklamayı başlatan ilk kıvılcım… Makrolon hammaddesi zorlu uğraşlar sonucunda her geçen gün kayıt ve müzik sektörünün yeni isteklerini karşılıyabilmek üzere geliştirildi. Bu sayede olası en yüksek optik kalite ve şeffaflık elde edilerek; laser kafayla CD’nin dijital kodunun hatasız okunabilmesini mümkün kılındı. Yeni audio CD’nin olağanüstü ses kalitesi ve mükemmel dayanıklılığı, müziğin teknik kaydında bir paradigma değişikliğinin belirtisi oldu. Piyasada bomba etkisi yaratan audio CD, ses ve müziğin yüksek kaliteli dijitalizasyonuyla evlerimize kusursuz müzik keyfini getirdi. Optik veri kaydı teknolojileri geçtiğimiz 25 yıl boyunca sürekli olarak büyüme gösterdi. BMS, Sony ile birlikte yürüttüğü projeler sonucunda ilk CD ROM’u (ROM = read only memory) 1992’de piyasaya sürdü. Saklama kapasitesi 450 diskete eşit olan CD ROM’lar referans eserlerin tamamını kaydedebilmeyi ve gerektiği zaman kolaylıkla tekrar kullanılmasını mümkün kıldı. Bu tarihten sadece 2 yıl sonra “yazılabilir” CD’ler artık piyasadaydı. Bir sonraki adım olan DVD ve yazılabilir DVD ‘ler sinema, konser gibi tüm görsel medyayı sadece bir kaç yıl içerisinde evlerimize taşımaya hazırlardı. Günümüzde artık geliştirilmiş teknolojiler ile diskler üzerinde daha da yüksek veri yoğunluğu elde etmek, daha kaliteli, daha yüksek-çözünürlüklü dijital veri koşullarını sağlamak mümkün. Gelecekte neler olabileceği ise sadece hayal gücümüzle sınırlı. Bayer Grubu’nun en çok satan ürünlerinden biri olan Makrolon birçok değişik özelliklere sahip tipleri ile CD üretimi dışında aynı zamanda ektronik, inşaat ve otomotiv endüstrilerinde, spor ve tıp mühendisliğinde de kullanılıyor. KAYNAK Intel’den X38 yonga seti ve Gigabyte GA-X38-DQ6 Yaklaşık 1,5 ay önce kod adı Bearlake olan yeni nesil 3 serisi yonga seti ailesini duyuran ve serinin ilk üyesi olan P35 yonga setini pazara sunan Intel, yılın bu çeyreği içerisinde serinin tepe modeli olan X38 yonga setini de resmen duyurarak yeni yonga seti ailesini tam kadro sahaya sürmek istiyor. Bilindiği üzere Intel’in X38 yonga setini kullanan anakartların ilk mühendislik örnekleri geçtiğimiz ay Tayvan’da yapılan Computex fuarı dahilinde kullanıcıların beğenisine sunulmuştu. Elimize ulaşan son bilgilere göre, özellikle Intel’in Core 2 Duo serisi işlemcileri için hazırladığı anakartları ile adeta ikinci baharını yaşana Gigabyte, X38 yonga setli anakart çözümünü piyasaya sunan ilk üretici de olabilir. Bu yazımızda detayları gün yüzüne çıkan ve X38 temelli ilk anakart olan Gigabyte’ın yeni modeli GA-X38-DQ6’yı yakından tanıyacağız. Öncelikle Intel’in X38 yonga setine yakından bir göz atalım. Intel’in bugünlerde piyasaya sürülen 1333MHz fsb desteğine sahip Core 2 E6x50 serisi başta olmak üzere firmanın mevcut ürün gamı dahilinde yer alan LGA 775 formundaki güncel tüm işlemciler ile uyumlu olan anakart, yıl sonuna doğru piyasaya sürülmesi beklenen sektörün 45nm üretim teknolojisine sahip ilk işlemcileri olacak çift ve dört çekirdekli Penryn işlemcilerine de tam destek sağlıyor. Intel her ne kadar DDR-3 desteğinin X38 yonga seti ile yaygınlaşacağını beyan etse bile özellikle kuzey köprüsünün esnek bellek kontrolcüleri sayesinde başta Gigabyte ve DFI olmak üzere bazı iddialı anakart üreticilerinin X38 yonga setine sahip olan ve DDR-2 bellek desteği ile sunulacak anakart modelleri hazırlamaları da gündemde. Tabi X38 yonga setinin yenilikleri bununla da sınırlı değil. Özellikle oyuncuların beklediği destek büyük bir ihtimalle X38 yonga seti ile birlikte kullanıcılara sunulacak gibi görünüyor. Gelin bu beklentilere birlikte bakalım. Bilindiği gibi, Intel’in yeni nesil P35 yonga seti her ne kadar AMD-ATi’nin Crossfire desteğine sahip olsa bile iş pratik uygulama geldiği zaman kullanıcılar P35 yonga seti ile çift PCIe X16 slotunu Crossfire modunda ancak 16X + 8X konfigürasyonunda kullanabiliyorlardı. Tab istisna olarak Asus’un hazırladığı Blitz Extreme gibi modellerde kullanılan ve Crosslinx adı verilen özel bir yonga ile 16X + 8X yerine daha verimli olduğu söylenen 8X + 8X formunu kullanan üreticiler de oldu ama işin açıkçası kullanıcıların özellikle de en iyisini isteyen kullanıcıların gözü uzun bir süredir doğal 16X + 16X PCIe X16 desteği sunabilen yonga seti ve anakartları bekler olmuştu. İşte bu noktada devereye giren Intel, X38 yonga seti ile birlikte bir taş ile iki kuş birden vurmaya hazırlanıyor. Zira 16X + 16X formunda Crossfire desteğini yeni yonga seti ile kullanıcılara sunacağı uzun süredir bilinen firma X38 yonga seti ile Nvidia’nın SLI teknolojisini de hemde 16X + 16X formunda destekleyeceği belirtiliyor ki bu tip bir gelişme gerçekleşirse yüksek maliyetlerine rağmen X38 yonga setli anakartların ciddi satış rakamlarına ulaşabileceği de belirtilmekte. Tabi PCIe 2.0 desteğini de unutmamak gerek. Haberimize konu olan Gigabyte’ın yeni anakartına geri dönersek firmanın yeni anakartı GA-X38-DQ6 Gigabyte’ın DQ6 uzantısını taşıyan diğer anakartları gibi son derece gelişmiş ve donanımlı olduğunun sinyallerini daha ilk bakışta veriyor. Bu arada bir detayı paylaşmakta fayda var diye düşünüyorum. Zira deataylarını paylaştığımız Gigabyte’ın yeni anakartı GA-X38-DQ6, DDR-2 bellek desteği ile gelecek. Ayrıca Gigabyte’ın DDR-3 bellek desteğine sahip olan GA-X38T-DQ6 modelinin hazırlıklarına da devam ettiğinin altını çizelim. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

En son Admin tarafından Çarş. Ara. 10 2008, 18:37 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi (Sebep : www.foruma.forum7.biz)