ForumA Türkiyenin En Kaliteli Bilgi Paylaşım Sitesi...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKAYIT OLGiriş yapGünün KonusuKayıt Ol
Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde ForumA Türkiyenin En Kaliteli Bilgi Paylaşım Sitesi... adresi saklayın ve paylaşın
Anahtar-kelime
forumA+
Sohbet | ForumA
Reklam Vermek için

Reklam vermek için: forumfa@hotmail.com

Www.Foruma.Forum7.Biz

TÜRKİYENİN EN KALİTELİ A KALİTE FORUM SİTESİ....

 


5- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.)

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
*
Admin
5- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.) Pb_admin_1247770169

Admin

*
Üyelik tarihi: 19/05/08
Mesajlar: 359
Nerden: Foruma.liyiz.biz

*

İtibar
Başarı Puanı:
5- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.) Img_left250/2505- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.) Empty_bar_bleue  (250/250)
Paylasımcılık:
5- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.) Img_left250/2505- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.) Empty_bar_bleue  (250/250)

5- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.) Vide
MesajKonu: 5- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.) 5- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.) EmptyÇarş. Haz. 24 2009, 18:06

* *
5- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.)
Mü'minler, müttefik düşman birliklerini
gördüklerinde, "İşte Allah ve Rasûlünün
bize vâdettiği şey budur. Allah ve Peygamber doğru söylemiştir" dediler. Bu, onların imân ve teslimiyetlerini artırmaktan başka bir şey yapmadı."
(el-Ahzâb Sûresi, 22)
Bir taraftan karşı tarafa geçmeyi engelleyen derin ve uzun çukara"hendek" denir. Medine'yi savunmak üzere, çevresine hendek kazıldığı için bu savaşa, "Hendek Gazvesi" denildiği gibi, bir çok müşrik ve Yahûdî kabîlesi, Müslümanlara karşı birleştiği için" Ahzâb Harbi" de denilmiştir.
"Ahzâb", "hızb" kelimesinin çoğuludur. Hizb, aynı düşünce, inanç ve kanaatı paylaşan insan topluluğu demektir.

a) Yahûdîlerin Müşriklerle İşbirliği
Medine'den sürülen Benî Nadîr Yahûdîlerinin reisleri, Hayber'e sağınmışları. Müslümanlardan öc almak istiyorlardı. Başta Ahtaboğlu Huyey olmak üzere, 20 kadar Yahûdî lideri 70 kişilik bir hey'et ile Mekke'ye gittiler.
-Müslümanlar gün geçtikçe kuvvetleniyor. Onlara kırşı birlikte hareket etmeliyiz. Biz savaş için hazırız. Medine'deki Benî Kurayzalı kardeşlerimiz de savaşta Müslümanları arkadan vuracak... diye müşriklere işbirliği teklif ettiler. Kendileri "ehl-i kitab" ve tek tanrı inancında oldukları halde, putperest müşriklere hoş görünmek için:
-"Sizin tuttuğunuz yol, (sizin dininiz) Müslümanlarınkinden daha doğru..."(227) dediler. Daha sonra Mekke dışındaki Gatafan, Esed, Kinâne, Süleym, Fezâre, Mürre, Eşca ve Eslem... gibi bedevi Arap kabileleriyle görüştüler. Hayber'in bir yıllık hurma mahsûlünü vermeği va'd ederek, onların da savaşa katılmalarını sağladılar.
Mekke'liler 300'ü atlı, 1500'ü develi 4000 kişilik bir kuvvet hazırladılar. Mekke dışındaki bedevî kabîlelerin katılmasıyla ordunun sayısı 10 bine ulaştı. Şimdiye kadar böyle bir kuvvet toplanmamıştı. Medine'yi basıp Müslümanlığı yok edeceklerdi. Ordunun başkomutanı Ebû Süfyân idi.

b) Medine Çevresine Hendek Kazılması
Rasûlullah (s.a.s.) Mekke'deki hazırlıkları, Kureyş ordusu henüz hareket etmeden haber aldı. Ashâbını toplayarak, bu korkunç saldırıya nasıl karşı koyacaklarını istişâre etti. Müzâkere sırasında, aslen İranlı olan Selmân (Selmân-ı Fârisî):
-Yâ Rasûlallah, İran'da düşman saldırısından korunmak için, şehrin etrâfına, hendek kazarlar. Biz de öyle yapalım, dedi.
Esâsen Medine'nin üç tarafı, evlerin yüksek dış duvarları, yalçın kayalıklar ve sık hurmalıklarla çevrilmişti. Düşman saldırısına karşı, sadece kuzey yönü açıktı. Bu tarafa da, düşmanın geçemeyeceği derinlikte bir hendek kazılırsa, savunma kolaylaşırdı.
Arablarca bilinmeyen bu savunma şekli uygun görüldü. Saldırıya elverişli olan kuzey tarafda hendek kazılacak yer işâretlendi.
Rasûlullah (s.a.s.), ashâbını 10'ar kişilik gruplara ayırdı. Her grubun kazacağı kısmı belirledi. Mevsim kış, hava soğuktu. Esen rüzgâr, hendekte çalışanların ellerini ayaklarını âdeta donduruyordu. Medine'de kıtlık vardı. Müslümanlar üç gün bir şey yemeden aç çalıştılar.* Rasûlullah (s.a.s.) bile açlıktan karnı üzerine taş bağlamıştı.(228) Ashâbla birlikte Hz. Peygamber (s.a.s.) bizzât toprak kazıyor, açlığa, soğuğa, yorgunluğa karşı gayretlerini artırıcı sözler söylüyordu. Bir ara, sert bir kaya çıkmış, kimse parçalayamamıştı. Rasûlullah (s.a.s.) hendeğe indi, ilk vuruşta, kayanın üçte biri koptu. Hz. Rasûlullah (s.a.s.):
-Allâhü Ekber, bana Şam'ın anahtarları verildi. Şu anda Şam'ın kırmızı köşklerini görmekteyim, dedi. İkinci vuruşta kayanın yarısı daha koptu. Rasûlullah (s.a.s.):
-Allâhü Ekber, bana Fars ülkesinin anahtarları verildi. Şu anda, Kisrânın beyaz köşklerini görmekteyim, buyurdu. Üçüncü darbede kaya, tamâmen parçalandı. Rasûl-i Ekrem (s.a.s.):
-Allâhü Ekber, bana Yemenin anahtarları verildi. Şimdi ben San'a'a'nın kapılarını görüyorum, buyurarak bütün bu ülkelerin pek yakında Müslümanların olacağını müjdeledi.(229) Münâfıklar, Rasûlullah (s.a.s.)'in bu müjdelerini, hayal sayıyorlardı.
"Münafıklar ve kablerinde hastalık olanlar: Allah ve Rasûlü bize sâdece kuru vaadlerde bulundular, diyorlardı." (Ahzâb Sûresi, 12)
Açlığa, soğuğa ve her türlü sıkıntıya rağmen, yaklaşık 5,5 km, uzunlukta bir atın karşıya sıçrayamayacağı genişlik ve derinlikte kazılan hendek, düşman gelmeden önce, iki hafta içinde tamamlandı.

c) Müşriklerin Medine'yi Kuşatması
Müşrikler, Medine önünde, şimdiye kadar benzerini görmedikleri derin bir hendekle karşılaşınca, şaşırdılar. Bir hamlede Medine'yi alt üst edip, Müslümanları yok edeceklerini hayâl etmişlerdi. Bunun kolay olmayacağını gördüler. Hendek boyunca, aşağı-yukarı ilerlediler, geçecek bir yer bulamadılar. Sonunda, Kureyşliler hendeğin batı kısmına, Bedevî kabîleler de doğu kısmına karargâh kurdular. Böylece Medine'yi kuşattılar. (Şevvâl 5 H./Şubat 627M.)

d) Sıkıntılı Günler
10 bin kişlik müşrik ordusu karşısında, Müslümanların sayısı 3 bin kadardı.Yalnızca 36 atları vardı. Önlerinde hendek, arkalarında ise Sel‘ Dağı bulunuyordu. Ancak Benî Kurayza anlaşmayı bozar da müşriklerle işbirliği yaparsa, Müslümanlar çok tehlikeli bir duruma düşeceklerdi. Bu takdirde, Müslümanlar Hendek önünde düşmanla uğraşırken, Yahûdîlerin Medine'yi basıp, kadınları ve çocukları kılıçtan geçirmeleri mümkündü.
Karşılıklı ok ve taşların atılmasıyla başlayan kuşatma, aralıksız 27 gün sürdü. Müslümanlar açlık ve sefâlet içinde, zor ve sıkıntılı günler geçirdiler. Savaşın en tehlikeli bir ânında, Benî Nadir Reisi Ahtab oğlu Huyey'in teşvikiyle Benî Kurayza Yahûdîleri de anlaşmayı bozup, müşriklerle işbirliğine başladılar. Rasûlullah (s.a.s.)'in nasihat için kendilerine gönderdiği Evs kabilesi Reisi Sa'd b. Muâz'ı dinlemediler. Düşmanlıklarını açıkça bildirdiler.
Müslümanlar, hendek önünde 10 bin kişilik müşrik ordusuna karşı durmağa çalışırken, bir yandan da, Medine'yi Yahûdîlerin baskınından korumak zorunda kaldılar. Böyle tehlikeli bir anda, münâfıklar da bozgunculuğa başladılar. Hem savaşı bıraktılar, hem de askerin mâneviyâtını sarsıcı propaganda yaptılar.(230)
Kuşatmanın uzayıp gitmesi, müşrikleri de usandırdı. Mevsim kış, havalar soğuktu. Esâsen onlar, böyle günlerce sürecek bir kuşatma için değil, bir kaç saatte sonuca ulaşılacak bir zafer için gelmişlerdi. İşi bir an önce bitirmek için bütün güçleriyle genel bir hücûma geçtiler. Bir taraftan Müslümanların üzerine ok yağmuru yağdırırken içlerinden (Dırâr, Cübeyre, Nevfel, Amr b. Abdivedd gibi) bir kaç tanesi de, elverişli bir yerden atlarıyla hendeği geçtiler. Bunların her biri, Araplar arasında bin kişiye denk sayılıyordu. En meşhûrları olan Amr b. Abdivedd mübâreze sonuda Hz. Ali tarafından öldürüldü; diğerleri kaçtılar. Nevfel kaçarken hendeğe düştü ve Hz. Ali'nin kılıcıyla can verdi.
Ertesi gün, savaşın en çetin günü oldu. Bir taraftan müşrikler, diğer taraftan Benî Kurayza Yahûdîleri hücûma geçtiler, aralıksız akşama kadar ok yağmurunu sürdürdüler. Rasûlullah (s.a.s.) ve Müslümanlar, o gün namaz kılmak için bile fırsat bulamadılar. Öğle, ikindi ve akşam namazlarını, yatsıdan önce, tek ezanla, tertip üzere kazâ ettiler.(231)

e) Harb Hiledir
Gatafan Kabilesinden Nuaym b. Mes'ûd, bu sırada müslüman olmuştu. Bundan kimsenin haberi yoktu. Rasûlullah (s.a.s.)'la gizlice görüşerek, müşriklerle Yahûdîlerin arasını açmak için izin istedi. Rasûlullah (s.a.s.):
-Harp hiledir*, yapabilirsen yap, buyurdu. Nuaym önce Benî Kurayza'ya gitti.
-Benim size olan dostluğumu bilirsiniz. Sizin için endişe ediyorum. Mekkeliler bu işten usandı, bırakıp giderlerse, Müslümanlar karşısında yapayalnız kalacaksınız. O zaman hâliniz nice olur? Onlardan bir kaç rehin isteyin, aksi halde yardım etmeyin... dedi. Sonra Ebû Süfyân'a geldi:
-Duydun mu, Benî Kurayza anlaşmayı bozduğuna pişman olmuş. Sizi bırakıp giderler diye, Müslümanlarla yeniden anlaşmaya başlamış. Sizden rehin alıp, onlara teslim etmeği vadetmiş, dedi. Ebû Süfyân esâsen Yahûdîlere pek güvenemiyordu. Ertesi gün, denemek için Yahûdîlerden yardım istedi. Yahûdîler hemen rehin istediler. Ebû Süfyân isteklerini kabûl etmeyince, her iki taraf da:
-Nuaym doğru söylemiş, dediler. Aralarında güven kalmadı. (232)

f) Rasûlullah (s.a.s.)'in Duâsı ve Kuşatmanın Sona Ermesi
Rasûlullah (s.a.s.), o sıkıntılı gün:
-Allah'ım, ey Kur'ân'ı indiren ve hesâbı tez gören Rabbım; Şu Arap kabîlelerini dağıt, topluluklarını boz, iradelerini sars. (233) diye duâ etti. Duâsı bitince, Rasûlullah (s.a.s.)'in yüzünde sevinç eseri görüldü. Rabb'ımın yardım va'dini size müjdelerim, buyurdu. İşte o akşam, âyet-i celîle ve hadis-i şerifte bildirilen "sabâ rüzgârı" esmeğe başladı.(234) Fırtına ve kasırga çadırları söküp uçurdu, yemek kazanları devrildi, ocaklar söndü, develer ve atlar birbirine karıştı. Müşriklerin ağızları, burunları, gözleri toz-toprakla doldu. Karargâhları alt üst oldu. Ortalığı dehşet kapladı. Neye uğradıklarını bilemediler.
Müşriklerin mâneviyâtı iyice bozulmuştu. İçlerine korku düştü. Uzun süren ve hiç bir sonuç alınamayan kuşatmadan usanıp bezmişlerdi. Ebû Süfyân:
-"Ben dönüyorum, siz de gelin, diyerek devesine bindi. Mekke'nin yolunu tuttu. Diğerleri de onu izlediler.
Panik pek âni ve şuursuzca olmuştu. Bu yüzden, müşrikler pek çok techizât, gıda maddesi ve eşyayı toplayamadan çekildiler. Sabah olunca, Müslümanlar düşmandan kalan eşyâyı ve sağa-sola dağılan develeri toplayıp ordugâhlarına getirdiler. Ebû Süfyân'ın Yahûdîlerden aldığı 20 deve yükü hurma da ele geçen ganimetler arasındaydı. Böylece, Müslümanlar hem kuşatmadan, hem de açlık sıkıntısından kurtuldular.
Kur'an-ı Kerîm'de bu durum şöle anlatılmaktadır:
"Ey inananlar, Allah'ın size olan nimetlerini hatırlayın. Üzerinize ordular gelmişti, Biz de onların üzerine rüzgâr ve sizin göremediğiniz ordular (Melekler) göndermiştik." (el-Ahzâb Sûresi.9)
"Allah, kâfirleri hiçbir zafer elde edemeden, kin ve öfkeleriyle geri çevirdi. Savaşta mü'minlere Allah'ın yardımı yetti. Allah yegâne kuvvetli ve galib olandır." (el-Ahzâb Sûresi, 25)
Bu savaşta, müşriklerden 4 kişi ölmüş, Müslümanlardan 5 kişi şehid düşmüştür. Savaştan sonra Rasûlullah (s.a.s.):
-"Bundan sonra sıra bizde. Müşrikler artık üzerimize gelemeyecek, biz onların üzerine gideceğiz." buyurdu.(235) Gerçekten de öyle oldu.



www.foruma.yetkin-forum.com
* *


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.tutkuradyo.ws.tc

5- HENDEK SAVAŞI (Şevval 5 H./ Şubat 627 M.)

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ForumA Türkiyenin En Kaliteli Bilgi Paylaşım Sitesi... :: Kişiler Toplum Yaşam Biyografiler Yaşam Siyaset :: Din Kültür Ve Ahlak :: Peygamberimiz H.z Muhammed ( S.A.S ) -
Forum İstatistikleri
Kullanıcılarımız toplam 2010 mesaj attılar Sitede bugüne kadar en çok 685 kişi Paz Ocak 25, 2009 6:13 pm tarihinde online oldu. Son kaydolan kullanıcımız: Kemal
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar