ForumA Türkiyenin En Kaliteli Bilgi Paylaşım Sitesi...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAramaLatest imagesKAYIT OLGiriş yapGünün KonusuKayıt Ol
Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde ForumA Türkiyenin En Kaliteli Bilgi Paylaşım Sitesi... adresi saklayın ve paylaşın
Anahtar-kelime
forumA+
Sohbet | ForumA
Reklam Vermek için

Reklam vermek için: forumfa@hotmail.com

Www.Foruma.Forum7.Biz

TÜRKİYENİN EN KALİTELİ A KALİTE FORUM SİTESİ....

 


9- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU

Önceki başlık Sonraki başlık Aşağa gitmek
Yazar Mesaj
*
Admin
9- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU Pb_admin_1247770169

Admin

*
Üyelik tarihi: 19/05/08
Mesajlar: 359
Nerden: Foruma.liyiz.biz

*

İtibar
Başarı Puanı:
9- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU Img_left250/2509- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU Empty_bar_bleue  (250/250)
Paylasımcılık:
9- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU Img_left250/2509- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU Empty_bar_bleue  (250/250)

9- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU Vide
MesajKonu: 9- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU 9- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU EmptyÇarş. Haz. 24 2009, 18:15

* *
9- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU


Müslümanlar Medineye göç etmekle rahata kavuşmuş olmadılar. Bir bakıma tehlike ve düşmanları daha da çoğaldı. Hicretten önce karşılarında düşman olarak yalnızca Mekke müşrikleri vardı. Hicretten sonra puta tapıcı müşrikler, münâfıklar ve Yahûdîler olmak üzere üç sınıf düşmanla karşı karşıya geldiler.
a) Puta tapıcı müşrik Arablar: Arabistan'ın çeşitli bölgelerinde Kâbe'yi ve putlarını ziyârete gelen Arab kabîleleri sâyesinde bol kazanç elde eden Mekkeliler, maddî çıkarlarını putperestliğin yaşamasında gördükleri için, Müslümanlığa düşman olmuşlar, Müslümanları yok etmek için ellerinden gelen her şeyi yapmışlardı. Müslümanlığın, Şam ticâret yolu üzerinde bulunan Medine'de yayılması da onların işine gelmedi. Bu sebeple hicretten sonra, Müslümanların peşini bırakmadılar. Müslümanlığı henüz kuvvetlenmeden yok edebilmek için her tedbire başvurdular.
b) Yahûdîler: Evs ve Hazrec kabîleleri arasındaki anlaşmazlığı körükleyerek onları zayıf düşürüp, Medine'de ekonomik yönden hâkim duruma gelen Yahûdîlerin de, Müslümanlık menfaatlerine uygun gelmemişti. Hz. peygember (s.a.s.) Efendimiz bunlardan gelecek tehlikeleri önlemek için Yahûdî kabîlelerinin her biriyle ayrı ayrı anlaşmalar yapmıştı. Fakat, bunlar anlaşmalara sâdık kalmıyorlar, Kureyş kabîlesi ve Müslümanlara düşman olan diğer unsurlarla işbirliği yapıyorlardı.
c) Münâfıklar: Hicretten önce Hazrec kabîlesinin ileri gelenlerinden Übeyy oğlu Abdullah'ın (Abdullah b. Übeyy b. Selûl) Hazrec kabîlesine reis olması kararlaştırılmıştı. Taraftarları ona süslü bir taç bile hazırlamışlardı. Müslümanlığın Medine'de süratle yayılması ve Rasûlullah (s.a.s.)'in hicret etmesi, Abdullah'ın reisliğine engel oldu. Bu yüzden Abdullah ve taraftarları Müslümanlığa düşman oldular. Fakat mücâdele ve bozgunculuklarını daha etkili yapabilmek için, imân etmedikleri halde Müslüman göründüler. Böylece bir de "Münafıklar zümresi" meydana geldi. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bunları bilyor, fakat ayıplarını yüzlerine vurmuyordu.
Mekkeli müşrikler, Medine'deki Yahûdîlerle münâfıkları, Müslümanlara karşı el altından devâmlı teşvik ve tahrik ediyorlar, Medine etrafındaki müşrik Arab kabîleleriyle anlaşmalar yaparak Medine'ye baskın yapmağa hazırlanıyorlardı. Münâfıkların reisi Übeyy oğlu Abdullah'a bir mektup yazarak:
"Siz Muhammed (s.a.s.)'in yurdunuzda barınmasına izin verdiniz. O'nu ya öldürmez veya bize teslim etmez, yahut da Medine'den çıkarmazsanız hepinizi öldürmek, esir etmek ve kadınlarınıza tecâvüzde bulunmak üzere Medine'yi basacağız" (156/1) diye münâfıkları bile tehdit etmişlerdi. Medine'lilerin gözlerini korkutmak ve Müslümanlara yardımcı olmaktan vazgeçirmek için bir defa da Câbir oğlu Kürz komutasındaki bir çete ile Medine'lilerin mer'ada otlamakta olan hayvanlarını sürüp götürmüşlerdi.
Görüldüğü üzere Müslümanlar, Medine'ye hicretten sonra da güven içinde olmadılar. Bu yüzden Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Medine'nin savunmasıyla ilgili bütün tedbirleri aldı. Medine'deki Yahûdîler ve Medine etrâfındaki müşrik Arab kabîleleri ile saldırmazlık anlaşmaları yaptı. Etrafa seriyyeler (küçük askeri birlikler) göndererek, düşmanın hareketlerini kontrol altına aldı. Mekkelilerin Şam ticâret yolunu kapattı. Müşriklerin gece baskını ihtimâline karşı geceleri Medine sokaklarında ashâb nöbet tuttu. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bile ancak kapısında nöbet beklendiği zamanlarda endişesiz uyuyabiliyordu.(156/2)

10- İLK NÜFUS SAYIMI
Savunma ile ilgili alınan tedbirler arasında, Müslümanların sayısını bilmeğe de lüzûm görüldüğünden, Rasûlullah (s.a.s.) "Bana Müslüman olduklarını söyleyenlerin isimlerini yazınız," buyurmuştur. Sayım sonunda Medine'de 1500 müslüman bulunduğu anlaşılmıştır.(157)

11- İLK SERİYYELER
Rasûlullah (s.a.s.) düşmanın hareketini kontrol altında tutmak, Medine'yi muhtemel bir tecâvüzden korumak için, civârdaki bazı bölgelere "keşif kolları" (seriyye) göndermiş, fakat kendilerine silahlı tecavüz olmadıkça çarpışma izni vermemiştir.
Hicretin ilk yılında üç seriyye gönderilmiştir. İlk seriyye, Hz Peygamber (s.a.s.)'in amcası. Hz. Hamza komutasındaki 30 kişilik seriyyedir. İslâm'da ilk sancak bu seriyyeye verilmiştir.
2'inci seriyye, Rasûlullah (s.a.s.)'in amcalarından Hâris'in oğlu Ubeyde komutasında; 3'üncüsü ise Sa'd b. Ebî Vakkas komutasında gönderilmiştir.
Bunlar Kureyş kervanlarını takip için gönderilmişlerdi. İlk iki seriyyede karşılaşma olduğu halde çarpışma olmamıştır. Sadece Sa'd b. Ebî Vakkas, ikinci seriyye'de bir ok atmıştır ki İslâm'da Allah yolunda atılan ilk ok budur.
Bu seriyyeler, hicretin 7-8 ve 9' uncu (Ramazan, Şevval ve Zilkade) aylarında gönderilmiştir.
Seriyye: Rasûlullah (s.a.s.)'in kendisinin bulunmadığı küçük harp müfrezesi demektir. Rasûlullah (s.a.s.)'in katıldığı ve bizzât idare ettiği askeri harekâta ise "Gazve" denir. Seriyyeler, genellikle gece çıkarılan ve sayıları 5-400 arasında değişen askeri birliklerdir. Gazvelerin sayısı 19'dur. Seriyyelerin sayısı daha çoktur.


--------------------------------------------------------------------------------


(144) "Hepiniz, toptan sımsıkı Allah'ın ipine (İslâm Dini'ne ve Kur'ân-ı Kerîm'e) sarılın. Allah'ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Hani siz birbirinizin düşmanları idiniz de O, kalblerinizi birleştirmişti. İşte O'nun bu nimeti sâyesinde kardeş olmuştunuz. Siz bir ateş çukurunun kenarında iken sizi oradan da O kurtarmıştı." (Âl-i İmrân Sûresi, 103)
(145/1) el-Buhârhi, 1/ 111; Tecrid Tercemesi, 2/306 (Hadis No: 270); Zâdü'l-Meâd, 2/145-146; Tarih-i Din-i İslâm, 3/21-26
(145/2) Târih-i Din-i İslâm, 3/14
(146/1) Tecrid Tercemesi, 12/202-207 (Hadis No: 2027);Târih-i Din-i İslâm, 3/26-27
(146/2) Bkz. el-Buhârî, 1/93; Tecrid Tercemesi, 2/233, (Hadis No: 228); İbn Hişâm, 260
(147) Bkz. Âl-i İmrân Sûresi, 159
(148) Bkz. Ebû Dâvud, es-Sünen, 1/116 (Hadis No: 499), Mısır, 1371/1952; Tecrid Tercemesi, 2/451, (Hadis No: 358);
(149) Bkz.el-Mâide Sûresi, 58; el-Cum'a Sûresi,9; Tecrid Tercemesi, 2/451 (358 No. lu hadisin açıklaması)
(150) Daha önceden Medine'yi yurt edinmiş ve gönüllerine imânı yerleştirmiş olan kimseler (ensâr), kendilerine hicret eden muhâcirleri severler, onlara verilen şeylerden dolayı, içlerinde bir çekememezlik duymazlar, zaruret içinde olsalar bile, muhacirleri kendilerine tercih ederler... (el-Hâşr Sûresi,9)
(151) Tecrid Tercemesi, 7/99 (Hadis No: 1035); Zâdü'l-Meâd, 2/146
(152) Kimin kime kardeş olduğu için bkz. İbn Hişâm, 2/150-153; Tecrid Tercemesi, 7/102-106
(153/1) Tecrid Tercemesi, 8/66-69, (Hadis No: 1145)
(153/2) İmân idip hicret eden ve Allah yolunda malları ve canlarıyla cihâd eden muhâcirlerle, bu muhâcirleri barındırıp onlara yardımcı olanlar (ensâr) bir birlerinin velisidir. (el-Enfâl Sûresi, 72)
(154) Bkz. el-Buhârî 3/3 Tecrid Tercemesi, 6/407, (Hadis No:958)
(155/1) Tecrid Tercemesi, 7/99-106 (1035 numaralı hadisin izahı); Zâdü'l-Meâd, 2/146
(155/2) 47 maddelik bu yazılı antlaşmanın tam metni için bkz. İbn Hişâm, es Sîretü'n-Nebeviyye, 2/147-150; Tuğ, Doç.Dr.Salih, İslâm Ülkelerinde Anayasa Hareketleri, 31-40, İst., 1969; M. Hamîdullah, İslâm Peygamberi, 1/131-134, İst., 1966
(156/1) Asrı Saâdet, 1/327
(156/2) Bkz. el-Buhârî, 4/İ; Tecrid Tercemesi, 8/372 (Hadis No: 1217)
(157) Bkz. el-Buhârî, 4/34; Tecrid Tercemesi, 8/483 (Hadis No: 1277)


www.foruma.yetkin-forum.com
* *


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.tutkuradyo.ws.tc

9- MEDİNE'DE MÜSLÜMANLARIN DURUMU

Önceki başlık Sonraki başlık Sayfa başına dön
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var: Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ForumA Türkiyenin En Kaliteli Bilgi Paylaşım Sitesi... :: Kişiler Toplum Yaşam Biyografiler Yaşam Siyaset :: Din Kültür Ve Ahlak :: Peygamberimiz H.z Muhammed ( S.A.S ) -
Forum İstatistikleri
Kullanıcılarımız toplam 2010 mesaj attılar Sitede bugüne kadar en çok 685 kişi Paz Ocak 25, 2009 6:13 pm tarihinde online oldu. Son kaydolan kullanıcımız: Kemal
Yetkinforum.com | ©phpBB | Bedava yardımlaşma forumu | Suistimalı göstermek | Son tartışmalar